Akıllılar parçada bütünü görürler. Hz.Mevlana
Başlarken ….Başlarda iken…
Küçük bir kızken hafta sonu ağabeyim, babam, annem ve ben balık tutmak için sandalla açılırdık.
Bu şimdilerde bir çoğumuz için pek mümkün olmayan bir eylem olarak gözükse de (bütün günü iki çocukla sandalda geçirmek, balık tutmak gibi sabır gerektiren bir eyleme girişmek, bu eylem için hazırlık yapmak, balık tutacak bir denize sahip olmak vb..-bahsi geçen yer İzmit körfezi- …) o zamanlar bir çok aile için mümkün olan bir hafta sonu etkinliğiydi.
Sandalda tek oltası olmayan bendim,
Ses etmeyip bir süre bana da olta verilmesini bekledim
Sonra bekleyemeyip ses ettim:)
Sesimi duyan annem (sanırım daha fazla ses etmemem ve oyalanmam için:) çantasından çıkardığı bir iğneyi kıvırıp, ördüğü hırkadan arta kalan kırmızı yün iple bana özel bir olta yaptı
Ben de bir başka 5 H durumu yarattı (heyecan, hayret, hayranlık, haz, harika hissetme)
Yüzümde şaşkınlığın eşlik ettiği kocaman bir gülümseme ile (o zaman seyrettiğim japon çizgi film karakteri Candy gibi) oltayı elime aldığımı hatırlıyorum
Bana özel bir olta!!!! aklımı başımdan alan:)
Ama tuhaf
Onlar bendeki bu 5H durumundan çok uzakta, gözleri kendi oltalarında
anlaşılan akılları tutacakları balıklarındaydı
(Büyüklerin biraz tuhaf oldukları ve onların 5 H durumlarını ıskalamaları ile ilgilenmem sanırım o zaman başladı)
Ben bu tuhaflığı anlamaya çalışırken bir başka tuhaf olay daha oldu
Birden ailem ( bir kaç dakika öncesindeki ben gibi) gözümün önünde şaşkınlıktan kocaman açılmış gözleri ve ağızlarıyla japon çizgi film karakterlerine dönüştü
Tam da benim “bana özel oltamla” bir balık ve onun kuyruğunu yakalamış başka bir balık yakaladığımı gördükleri anda…
Tuhaftı
Özellikle konuşmaları
e tabii ki oltayla balık yakalanacaktı:))
Sonra benim de gerçek bir oltam oldu,
Ve tuttuğum çokça balık
Hatta neredeyse kendi boyumda olan bir köpek balığı ve sıkça japon karakterlere dönüşen bir ailem….
Fakat bir süre sonra
başka bir eylem
esas merakım oluverdi birden
“kürek çekmek”
Başta karmaşık bir şeydi
Küreklerde epey ağırdı hani
Ama bir kaç denemeden sonra
Kendime hatırlatıcı olması için uydurduğum sözleri ile söylediğim bir şarkıyla
Kafamda bir ampul yaktı, gücüme güç kattı
Yok … Haydi yallah hop hop değil…:)
Şöyle bir şey…
“Yol almak için sağ ve sol küreğe birlikte asılmalı
Sadece birini çekersen dönüp durursun aynı yerde
Her ikisini de çekersen gidersin istediğin yere”
O zamanlar ben sandal üzerinde çalışırken, birilerinin de beynin iki yarısı ile ilgili çalıştığından haberim yoktu (elbette onlarında benden:)
Ve diğer taraftan o küçük kızın büyüyüp bu çalışmaları okuyacağı ve küçükler için/ile ilgili yapacağı eğitim programının adını buradan alacağı
İşte bu program kendi adını böyle aldı
Bir çocuğun çocukluk anısından…
KalAN…..
Sağ ve sol yarım kürelerimiz, insanın yaratıcı gücünü ortak olarak biçimlendiren ve yön veren apollon ve dionysos gibi, aslında birbirini tamamlayan bir işleyişe sahiptir.
Bunun için, yaşam denizinde bir kayıkta olduğumuzu düşündüğümüzde, ilerlemek ve arzuladığımız yöne gidebilmek için her iki küreği gereğince kullanmayı becerebilmeliyiz
Aksi taktirde olduğu yerde dönüp duran bizler